Leonard Cohen - The Partisan Şarkı Sözleri | Anlamı, Hikayesi ve Analizi

 Leonard Cohen - The Partisan Şarkı Sözleri (1969)


When they poured across the border

I was cautioned to surrender

This I could not do;

I took my gun and vanished


I have changed my name so often

I've lost my wife and children

But I have many friends

And some of them are with me


An old woman gave us shelter

Kept us hidden in the garret

Then the soldiers came;

She died without a whisper


There were three of us this morning

I'm the only one this evening

But I must go on;

The frontiers are my prison


Oh, the wind, the wind is blowing

Through the graves the wind is blowing

Freedom soon will come;

Then we'll come from the shadows


Les Allemands étaient chez moi

Ils me dirent, "Signe toi,"

Mais je n'ai pas peur;

J'ai repris mon arme


J'ai changé cent fois de nom

J'ai perdu femme et enfants

Mais j'ai tant d'amis;

J'ai la France entière


Un vieil homme dans un grenier

Pour la nuit nous a caché

Les Allemands l'ont pris;

Il est mort sans surprise


Oh, the wind, the wind is blowing

Through the graves the wind is blowing

Freedom soon will come;

Then we'll come from the shadows



Leonard Cohen - The Partisan: Bir Direniş ve Özgürlük Hikayesi 🎶

  1. Konusu ve Anlamı:
    Şarkı, II. Dünya Savaşı sırasında, Nazi işgali altındaki Fransa’da bir direnişçiyi anlatan dramatik bir öykü sunuyor. Kahraman, savaşın dehşeti ve kayıplarıyla yüzleşirken, özgürlüğün peşinden gitme kararlılığını gösteriyor. Şarkıcının, zor bir durumda cesurca direniş göstermesi, hem bireysel hem de toplumsal bir mücadeleyi temsil ediyor. Ana fikri, özgürlüğü elde etme umudu ve bunun için yapılan fedakarlıklardır.

  2. Ana Temalar:
    Şarkının başlıca temaları arasında özgürlük, direniş, kayıp ve umut yer alır. Şarkı, savaşın korkunç sonuçlarını ve insanların özgürlük için verdiği mücadeleyi vurgular. Temalar, savaşın getirdiği yıkımı, kişisel kayıpları ve aynı zamanda geleceğe duyulan umutla şekillenir. Bu temalar, şarkının karamsar ancak direngen yapısını güçlendirir.

  3. Atmosfer ve Duygu Durumu:
    Şarkı, genellikle karamsar bir atmosferle başlar ancak devamında bir direniş ve umut hissi barındırır. Cohen’in sesindeki tınılar, savaşın yıkıcı etkilerini dinleyiciye derinlemesine hissettirirken, aynı zamanda geleceğe duyulan özgürlük umudunu da taşır. Bu ikili duygu durumu, dinleyicide hem hüzün hem de kararlılık duygusu yaratır.

  4. Duygusal Derinlik ve Mekânlar:
    Şarkı, savaşın içsel ve dışsal mekanlarında geçiyor. Direnişçilerin saklandığı yerler, eski evler ve sığınaklar, savaşın yıkıcı izlerini taşıyan yerler olarak betimlenmiştir. Duygusal yoğunluk, bu dar, karanlık yerlerde daha da derinleşir. Her kayıp, her yeni günü daha zorlu kılar, ancak bir yanda özgürlük için yapılan bu fedakarlıkların gücü de belirginleşir.

  5. Dil ve Üslup:
    Leonard Cohen’in üslubu, şiirsel ve derinlemesine bir dil kullanımıyla dikkat çeker. Fransızca ve İngilizce karışımı bir dil kullanarak, şarkıyı hem evrensel hem de kültürel olarak zengin kılar. Dilin bu etkileyici biçimi, şarkının hem hikayesini hem de ruhunu güçlü bir şekilde yansıtır. Cohen’in sade ama güçlü anlatımı, şarkının temalarını ve duygusal yoğunluğunu derinleştirir.

  6. Temel Mesaj:
    Şarkının ana mesajı, özgürlük ve direnişin evrensel gücüdür. Direnişçilerin kayıplara rağmen devam ettikleri yol, insanların karanlık zamanlarda bile umut ve özgürlük için nasıl mücadele etmeye devam ettiğini simgeler. "Özgürlük yakında gelecek" vurgusu, umudu ve yeniden dirilme fikrini dinleyiciye aktarır.

Şarkı, bir yandan tarihi bir kesiti ve bir direnişçiyle özdeşleşirken, diğer yandan evrensel bir mesaj verir: Özgürlük, sadece savaşlarda değil, tüm insani mücadelelerde aranan ve elde edilmesi gereken bir değerdir.



Dikkat Çeken Kelimeler ve Metaforik Anlamları 🔑

  1. Sınır (Frontiers)
    "Sınırlar" kelimesi, fiziksel sınırların ötesinde, bireysel ve toplumsal özgürlüğün engellenmesi anlamında kullanılır. Burada, sınırlar yalnızca coğrafi engeller değil, aynı zamanda insanların içsel özgürlük arayışında karşılaştıkları duygusal ve psikolojik bariyerleri simgeler.

  2. Rüzgar (Wind)
    Rüzgar, şarkının ana metaforlarından biridir. "Rüzgar esiyor" ifadesi, zamanın ve olayların kaçınılmaz ilerleyişini simgelerken, aynı zamanda özgürlük ve direnişin de bir sembolüdür. Rüzgar, aynı zamanda toprağa ve mezarlara doğru yönelerek geçmişin gölgeleriyle ilişkilendirilebilir. Bu, geçmişin acılarını, kayıplarını ve geçmişe duyulan özlemi simgeler.

  3. Gömü (Graves)
    Mezarlıklar, geçmişteki kayıpları ve ölüleri temsil eder. Şarkıda mezarlar, sadece fiziksel ölümün değil, aynı zamanda direnişin ve mücadelenin bedelini ödeyenlerin anılarını ve hatıralarını simgeler. Bir tür tarihsel miras olarak, geride bırakılan her kayıp, özgürlük için yapılan savaşın bir hatırlatıcısıdır.

  4. Gölge (Shadows)
    "Gölge" kelimesi, insanların özgürlük için verdiği mücadelenin gizli ve belirsiz yönlerini simgeler. Gölge, sadece karanlık bir yerden çıkmayı değil, aynı zamanda korkuların, kimlik değişimlerinin ve kayıpların ardında kalan derin, görünmeyen gerçekleri ifade eder.

  5. Sığınak (Shelter)
    Şarkıda sığınak, geçici bir güvenlik alanı sunar. Ancak bu, daha büyük bir mücadelenin geçici bir aşaması olarak da okunabilir. Sığınak, her ne kadar koruma sağlasa da, sonunda dış dünya ile yüzleşmenin gerektiğini anlatan bir sembol haline gelir. Savaşta hayatta kalmanın kısa vadeli bir çözümü olan sığınak, uzun vadede özgürlük için verilen savaşı simgeler.

  6. Ateş (Gun/Weapon)
    "Ateş" kelimesi, direnişi ve mücadeleyi temsil eder. Aynı zamanda şarkının kahramanının hayatta kalma kararlılığını simgeler. Ateş, yalnızca fiziksel bir savunma aracı değil, aynı zamanda bir içsel güç ve özgürlük için mücadele sembolüdür.


Derin Sözler Köşesi 📝💥

  1. "When they poured across the border, I was cautioned to surrender, this I could not do; I took my gun and vanished."
    Bu satırlar, şarkının ana karakterinin içsel direncini ve hayatta kalma kararlılığını vurgular. Buradaki "surrender" (teslim olmak) kelimesi, özgürlüğün bir bedel gerektirdiğini ve kahramanın buna katlanmadığını simgeler. "Gun" ve "vanished" (silah ve kaybolmak), yalnızca fiziksel bir savunmayı değil, aynı zamanda bireysel bir özgürlük mücadelesini anlatır. Bu satırlar, kahramanın korkusuzca ve kararlılıkla savaşmaya devam etmesini, zorluklara karşı direnmesini ifade eder.

  2. "I have changed my name so often, I've lost my wife and children, but I have many friends, and some of them are with me."
    Burada kimlik değişimi, kayıplar ve bağlılık arasındaki ilişkiyi derinlemesine işler. Kahraman, savaşın yıkıcı etkilerinden kaçmak için kimliğini defalarca değiştirmiş, ancak bu süreçte en değerli şeylerinden (aile) vazgeçmek zorunda kalmıştır. "Many friends" (çok sayıda arkadaş) ifadesi, insan ilişkilerinin geçici ve değişken olabileceğini, ancak bir direnişçiyi destekleyen bir topluluğun gücünü yansıtır. Şarkı, hayatta kalmanın, kişisel kimliği kaybetmek gibi trajik bedelleri olduğunu gösteriyor.

  3. "But I must go on; the frontiers are my prison."
    Bu satır, özgürlük ve sınır kavramları arasındaki derin çatışmayı gözler önüne serer. "Frontiers" (sınırlar), hem fiziksel hem de duygusal engelleri temsil eder. Kahraman, özgürlük arayışında sınırların bir hapishaneye dönüşmesini ifade eder. "Prison" (hapishane) kelimesi, özgürlüğün ve kimliklerin sınırlanmasını simgeler. Bu satır, içsel bir mücadeleyi ve özgürlüğün peşinden gitmenin zorluklarını derinleştirir.

  4. "Oh, the wind, the wind is blowing, through the graves the wind is blowing, freedom soon will come; then we'll come from the shadows."
    Rüzgar, şarkının ana metaforlarından biridir ve burada özgürlük ve umudu simgeler. "Through the graves" (mezarlardan geçiyor) ifadesi, geçmişin ve kayıpların ardında kalan bir direnişi ifade eder. "Shadows" (gölgeler) ise, özgürlüğün, acı ve kayıplar arkasında gizli olan bir geleceği müjdeler. Bu satırlar, direnişin ve umudun karanlık geçmişin üzerinden geçerek gün yüzüne çıkacağını anlatır. Buradaki rüzgar, özgürlüğün hızla yaklaşmakta olduğunu ve geçmişin yüklerinden kurtulmanın zamanının geldiğini simgeler.

  5. "Les Allemands étaient chez moi, ils me dirent, 'Signe toi,' mais je n'ai pas peur; j'ai repris mon arme."
    Bu Fransızca satır, işgalci güçlere karşı gösterilen cesaret ve kararlılığı yansıtır. "Signe toi" (imzala) ifadesi, işgalci güçlerin teslimiyet talebini simgeler, ancak kahraman buna karşı durarak, silahını (arme) yeniden alır. Bu, fiziksel bir savunmayı değil, aynı zamanda bir direnişi simgeler. Cesaret ve korkusuzluk burada, sadece fiziksel değil, ahlaki bir direniş olarak öne çıkar.

Her bir satır, Leonard Cohen’in derinlemesine işlediği temaları — özgürlük, kayıplar, direniş ve umudu — güçlü bir şekilde vurgular. Bu sözler, şarkının dramatik yapısını ve karakterin içsel savaşını anlamamız için bir anahtar niteliğindedir.

Yorumlar