NİL KARAİBRAHİMGİL - ÇIK BURALARDAN ŞARKI SÖZLERİ

NİL KARAİBRAHİMGİL - ÇIK BURALARDAN ŞARKI SÖZLERİ

Ağlıyordum durmuyordu gözyaşlarım

Oynamış gibiydi bütün taşlarım

Ne arkadaşlarım ne kitaplarım

Anlamıyordu halimden

Nereye baksam sanki dipsiz bi kuyu

Cevapsız bir soru, bi yolun sonu

Sonra sen çıkageldin karanlıklardan

Çık sen dedin buralardan

Dedin ki:

Kendini hayat bahçelerinden

Kovan insanlar da var

Sıcacık sobaların yanında

Donan insanlar da var

Geceleri gökte parlamaktan

Zamansız açan bi zambaktan

Ya da çöküp yere ağlamaktan

Korkan insanlar da var

Sen olma onlardan

Çık buralardan

İnsanın hep endişelendiklerinin

Nerdeyse yüzde 85'i olmazmış

Ama insan düşüncesini bırakmaz

Her yanını karartırmış

Nereye baksam sanki dipsiz bi kuyu

Cevapsız bir soru, bi yolun sonu

Sonra sen çıkageldin karanlıklardan

Çık sen dedin buralardan

Dedin ki:

Kendini hayat bahçelerinden

Kovan insanlar da var

Sıcacık sobaların yanında

Donan insanlar da var

Geceleri gökte parlamaktan

Zamansız açan bi zambaktan

Ya da çöküp yere ağlamaktan

Korkan insanlar da var

Sen olma onlardan

Çık buralardan

NİL KARAİBRAHİMGİL - ÇIK BURALARDAN ŞARKI SÖZLERİ ANALİZİ © 2025

---

Ağlıyordum durmuyordu gözyaşlarım
Oynamış gibiydi bütün taşlarım
Ne arkadaşlarım ne kitaplarım
Anlamıyordu halimden
Her şey üst üste gelmiş, insanın içini karartan bir yalnızlık anlatılıyor. Dert anlatamamanın çaresizliği…

---

Nereye baksam sanki dipsiz bi kuyu
Cevapsız bir soru, bi yolun sonu
Sonra sen çıkageldin karanlıklardan
Çık sen dedin buralardan
Dedin ki:
Tam umutsuzluğun ortasında gelen bir ses… Belki biri, belki iç sesin. O “çık” çağrısı bir kırılma anı.

---

Kendini hayat bahçelerinden
Kovan insanlar da var
Sıcacık sobaların yanında
Donan insanlar da var
Geceleri gökte parlamaktan
Zamansız açan bi zambaktan
Ya da çöküp yere ağlamaktan
Korkan insanlar da var
Sen olma onlardan
Çık buralardan
Hayatın adaletsizliğine, kırılganlığa dair çok güçlü imgeler. Ama aynı zamanda motive edici bir uyarı: “Sen öyle olma.”

---

İnsanın hep endişelendiklerinin
Nerdeyse yüzde 85'i olmazmış
Ama insan düşüncesini bırakmaz
Her yanını karartırmış
Biraz bilim, biraz hayat bilgisi. İnsan zihninin nasıl kendi kuyusunu kazdığına dair içten bir gözlem.

---

Nereye baksam sanki dipsiz bi kuyu
Cevapsız bir soru, bi yolun sonu
Sonra sen çıkageldin karanlıklardan
Çık sen dedin buralardan
Dedin ki:
Yine aynı döngüdeyiz ama artık farklı bir bilinçle: "Çık" demek bir alışkanlığa dönüşüyor belki de.

---

Kendini hayat bahçelerinden
Kovan insanlar da var
Sıcacık sobaların yanında
Donan insanlar da var
Geceleri gökte parlamaktan
Zamansız açan bi zambaktan
Ya da çöküp yere ağlamaktan
Korkan insanlar da var
Sen olma onlardan
Çık buralardan
Tekrarın gücü! Bu kıta aynı ama etkisi daha yoğun. Mesaj pekişiyor: "Korkma, çık."

---

1. Şarkının Kısa Özeti & Kategorileri

Tür: Pop
Temalar: Umutsuzluk, içsel çöküş, uyanış, kendini toparlama, ilham, hayat motivasyonu

Nil Karaibrahimgil bu şarkısında, en karanlık anlardan birinde gelen bir aydınlanma hissini anlatıyor. Ağlarken, tükenmişken, bir ses —belki gerçek, belki hayal— ona “çık buralardan” diyor. Şarkı bir tür içsel yolculuk ve yeniden ayağa kalkma çağrısı.

Tepki: O kadar gerçek ki… Özellikle böyle bir dönemde dinlenesi bir şarkı.

---

2. Ana Temalar

• Karanlıktan çıkış: “Çık sen dedin buralardan” sözüyle umut yeniden doğuyor.

• Korku ve cesaret karşıtlığı: “Korkan insanlar da var / Sen olma onlardan” derken, korkuya teslim olmamak öğütleniyor.

• Zihinsel yükler: “İnsanın hep endişelendiklerinin / Nerdeyse yüzde 85’i olmazmış” kısmı, düşüncenin insanı nasıl esir aldığını anlatıyor.

---

3. Ruh Hali ve Duygusal Etiketler

Ruh hali: Melankolik başlayıp umutlu ve ilham verici bir tona dönüşüyor.
Melodiyle uyumu: Yavaş ve içe dönük başlayan müzik, ilerledikçe biraz daha aydınlanıyor.
Etiketler:
- içe kapanıklık
- zihinsel yorgunluk
- toparlanma
- umut
- ilham verici farkındalık

Tepki: İnsan önce boğuluyor, sonra “Evet ya çıkmalıyım!” diyorsun.

---

4. Mekânlar & Zihinsel Alanlar

Fiziksel mekânlar çok az —“sıcacık sobaların yanı”, “hayat bahçeleri”— ama asıl ağırlık zihinsel ve duygusal alanlarda.
Kuyular, yolların sonu, sorular gibi soyut imgelerle bir iç dünya çiziliyor.

---

5. Dil ve Üslup

• Dil: Gündelik ve şiirsel bir karışım.

• Üslup: Dertleşir gibi, içten.

• Teknikler:

  • Mecaz: “dipsiz kuyu”, “hayat bahçeleri”

  • Tekrar: “Çık buralardan” sözü sürekli tekrarlanarak etki artırılıyor.

  • Zıtlıklar: “Sıcacık sobaların yanında / Donan insanlar” gibi ifadelerle çarpıcılık yaratılmış.

  • Çağrışım: Zambak, soba, gökyüzü gibi kelimelerle duygular tetikleniyor.

---

6. Temel Mesaj ve Kısa Yorum

Mesaj: Hayatın yükü bazen seni karanlığa iter ama bu senin orada kalman gerektiği anlamına gelmez. Kendini çıkar oradan.

Burada anlatılmak istenen şey şu:
Her insan zaman zaman kendini çıkmazda hisseder. Ama bu, çıkamayacağı anlamına gelmez. Biri, bir söz, bazen bir şarkı… “Çık buralardan” diyebilir. Dinle.

Tepki: İç sesin melodili hali gibi bu şarkı. İnsan ister istemez silkeleniyor.

---

7. Derin Sözler Köşesi

“Kendini hayat bahçelerinden / Kovan insanlar da var”

Hayattan vazgeçenler, kendi kendini dışlayanlar… Bu satırlar, yaşamdan kopmuşluğun şiir gibi tarifi.

“Sıcacık sobaların yanında / Donan insanlar da var”

Her şey iyi görünürken içi buz gibi olan insanlar… Görünene aldanmama dersi.

“Geceleri gökte parlamaktan / Zamansız açan bi zambaktan / Ya da çöküp yere ağlamaktan / Korkan insanlar da var”

Korkuların şekil değiştirmiş halleri. Parlamaktan, açılmaktan, ağlamaktan korkmak… Çok derin bir farkındalık.

---

8. Dikkat Çeken Kelimeler (Metafor & Alegoriler)

• Dipsiz kuyu: Umutsuzluk, çıkışsızlık metaforu.

• Hayat bahçeleri: Yaşamın güzellikleri; kimileri bu bahçeden kendi kendini kovuyor.

• Zamansız açan zambak: Farklılık, uyumsuzluk korkusu.

• Çık buralardan: Hem fiziksel hem ruhsal bir toparlanma çağrısı.

Benzer kullanımlar:

• “Zamansız açan çiçek” metaforu; farklı ve erken davranan insanların yaşadığı zorluklara pek çok şarkıda rastlanır.

• “Kuyu” mecazı; depresyon, çıkışsızlık anlamında sıkça kullanılır.