ŞARKI SÖZLERİ ANALİZİ

“ Pınarın Başına Kurmuş Kazanı ” şarkısının analizi: 1. Şarkı Hangi Kategorilere Girer? Müzikal tür: Türk Halk Müziği / Türkü Tematik kategoriler: Aşk, Ayrılık, Özlem, Pişmanlık Bu türkü aslında tam bir köy ağıtı gibi. Aşkla yoğrulmuş bir ayrılığın ardından gelen özlem ve pişmanlık duyguları var. Yani bir aşk hikâyesi var ama içinde köyün boş kalması gibi sosyal bir yalnızlık da var. Temel konu, sevdiğinin köyü terk etmesiyle birlikte her şeyin tatsızlaşması. 2. Ana Temalar Ayrılık ve özlem: “Sen gideli köyün tadı kalmadı da gelin kalmadı” Bu satır, şarkının ana omurgasını oluşturuyor. Sevdiği kadının gidişiyle her şeyin anlamsızlaştığını söylüyor. Pişmanlık ve kabullenme: “Ben biliyorum her kabahat bendedir oy gelin bendedir” Bu satırda suçluluğu üstleniyor. Yani hatasını kabul eden bir adamla karşı karşıyayız. 3. Ruh Hali ve Duygusal Etiketler Ruh hali: Hüzünlü, içe dönük, kabulleniş içinde Melodi & söz uyumu: Durağan ve içli bir melodiyle ...

 İsmail Tunçbilek - Yalan Dünya ŞARKI SÖZLERİ Bir garip yolcuyum, hayat yolunda Yolunu kaybetmiş, perişanım ben Bir garip yolcuyum, hayat yolunda Yolunu kaybetmiş, perişanım ben Mecnun misali, gurbet ellerde Ümitsiz sevginin kurbanıyım ben Mecnun misali, gurbet ellerde Ümitsiz sevginin kurbanıyım ben Yalan dünya, her şey bomboş Hancı sarhoş, yolcu sarhoş Yalan dünya, her şey bomboş Hancı sarhoş, yolcu sarhoş Bir gün gibi sanki, geçti seneler Ümidim kayboldu, perişanım ben Bir gün gibi sanki, geçti seneler Ümidim kayboldu, perişanım ben Alın yazımmış hayat yolunda Ümitsiz sevginin kurbanıyım ben Alın yazımmış hayat yolunda Ümitsiz sevginin kurbanıyım ben Yalan dünya her şey bomboş Hancı sarhoş, yolcu sarhoş Yalan dünya her şey bomboş Hancı sarhoş, yolcu sarhoş ### Şarkının Ana Teması İsmail Tunçbilek'in "Yalan Dünya" adlı şarkısı, hayatın geçiciliği ve boşluğu üzerine kurulmuş bir temaya sahiptir. Şarkıda, bir yolcunun hayat yolunda kaybolmuş ve perişan halde olması, umutl...

  İsmail Tunçbilek, Yılmaz Erdoğan - Yalnız Şarkı Sözleri Aşkın ve kırgınliğın her pazartesi Hakiki yaralar şiirle onarilmaz Kirli işlere tül perde Güzel kelimeler var yetesi Hangi güzeli incitsen kül kedisi Ve sen her suçun ilk faili Unutma senin cezan belli Artik aşkın ve kırgınliğın her pazartesi Üstünden deneyim geçen her şey paslanır Günahlar vicdanın izin günlerinde sokaklarda palazlanır Bir tutuşma varsa ortada parmakların izi kalır Tilki gibi göğüslediğini sandığın nemli kuytuluklar Kahve köpüklerinde göz göz olmuş, içine doğmuştur O yakışıklı ay işıklı kadının sade kahkahası bile şarkı Her melanetten mutlu ayrılan su berrakliğında aklı Belki kötü nazar belki hileli zarlar Belki de her şey düşündüğümüzden Çok daha farklı Şiirim, hece lambam, büyük aşkım Kendimi fazla zannederken gırtlağıma kadar borçlu kaldığım Affet beni, ve unutma benim cezam belli Artık aşkın ve kırginliğın her pazartesi Şiirim, hece lambam, büyük aşkım Kendimi fazla zannederken gırtlağıma kadar borçlu k...