🎧 Sam Fender & Elton John – Talk to You Şarkı Sözleri ve Analizi
Sam Fender & Elton John’un “Talk to You” şarkısı, pişmanlık, özlem ve geçmişle yüzleşme temaları etrafında dönüyor. Bu şarkı, bir dostu ya da eski bir sevgiliyi kaybetmenin ardından duyulan derin duygusal boşluğu ve içsel hesaplaşmayı işleyerek dinleyiciyle güçlü bir bağ kuruyor.
🎶 Sam Fender & Elton John - Talk to You (Türkçe Çeviri)
Well, my face has all changed from the cruelty of age
– Yüzüm yaşın acımasızlığından değişti.
I still miss you
– Seni hâlâ özlüyorum.
In a dream, you forgave me and I almost did it myself
– Bir rüyada beni affettin, ben de neredeyse kendimi affediyordum.
Till I woke back up
– Ta ki uyanana kadar.
I'm always procrastinating
– Hep erteliyorum.
Evading the job of going through them boxes in the attic
– Çatıdaki o kutuları karıştırma işinden kaçıyorum.
As long as they're in the dark
– Onlar karanlıkta kaldığı sürece,
There's a flickering spark we'd repair
– Onarabileceğimiz titrek bir kıvılcım var sanki.
Just wanna talk to you
– Sadece seninle konuşmak istiyorum.
Wanna talk with my best friend
– En iyi arkadaşımla konuşmak istiyorum.
Wanna let go of everything that I carry
– Taşıdığım her şeyi bırakmak istiyorum.
Wanna shoulder some of yours instead
– Onun yerine seninkilerden birazını yüklenmek istiyorum.
I wanna hurt with you
– Seninle birlikte acı çekmek istiyorum.
Hurt with somebody who understands
– Beni anlayan biriyle acı çekmek istiyorum.
Have the strength to truly like myself
– Kendimi gerçekten sevmek için güce sahip olmak istiyorum.
And have the love to take someone's hand
– Ve birinin elini tutacak sevgiyi bulmak istiyorum.
I was down in the Low Lights
– Loş ışıkların altında dibe vurmuştum.
Getting hounded by moths and dickheads
– Aptalların ve pervanelerin tacizine uğruyordum.
Your uncle came in
– Amcan içeri girdi.
I geared up for one on the nose
– Bir yumruk yiyeceğim sandım.
He was sombre and kind
– Ama o ciddi ve nazikti.
As I self-flagellated and grovelled
– Ben kendimi yerden yere vurup yalvarırken,
Told me to come back
– Bana geri dönmemi söyledi.
But I cheated, and it's over
– Ama ben aldattım, her şey bitti.
Shrinks somehow link it all back to my upbringing
– Psikiyatristler her şeyi çocukluğuma bağlıyor.
But I don't want an excuse for my mess
– Ama karmaşam için bahane istemiyorum.
I just wanna talk to you
– Sadece seninle konuşmak istiyorum.
Wanna talk with my best friend
– En iyi arkadaşımla konuşmak istiyorum.
Wanna let go of everything that I carry
– Taşıdığım her şeyi bırakmak istiyorum.
Wanna shoulder some of yours instead
– Onun yerine seninkilerden birazını yüklenmek istiyorum.
I wanna hurt with you
– Seninle birlikte acı çekmek istiyorum.
Hurt with somebody who understands
– Beni anlayan biriyle acı çekmek istiyorum.
Have the strength to truly like myself
– Kendimi gerçekten sevmek için güce sahip olmak istiyorum.
And have the love to take someone's hand
– Ve birinin elini tutacak sevgiyi bulmak istiyorum.
I wanna talk to you
– Seninle konuşmak istiyorum.
Oh, I just wanna talk to you
– Ah, sadece seninle konuşmak istiyorum.
Only wanna talk to you
– Sadece seninle konuşmak istiyorum.
Seven years wrapped in youth's great love
– Gençliğin büyük aşkında geçen yedi yıl.
You picked me up and sucked the cancer from my bones
– Beni yerden kaldırdın, kemiklerimden kanseri emdin. (metaforik: beni tüm kötülüklerden arındırdın)
Your old man loved me like a son he never had
– Baban beni hiç sahip olmadığı bir oğul gibi sevdi.
And I ate him outta house and home
– Ve ben onun evini, sofrasını paylaştım. (ya da mecazi olarak: onun cömertliğini tükettim)
I had luck and I will never stop learning
– Şanslıydım ve öğrenmeyi asla bırakmayacağım.
My failures are my prized possession
– Hatalarım benim en değerli hazinem.
I don't deserve to talk to you
– Seninle konuşmayı hak etmiyorum.
Well, I hope that I can root for you
– Ama umarım seni destekleyebilirim.
Give [?]
🗞️ “Talk to You” ne anlatıyor?
“Sam Fender & Elton John’un bu şarkısı, geçmişte kaybedilen bir dostluk veya ilişki üzerinden yürüyen derin bir içsel hesaplaşmayı anlatıyor. Pişmanlık, özlem ve kendini affetme arzusu iç içe geçmiş. Anlatıcı, bir yandan kendi hatalarıyla yüzleşirken, diğer yandan geçmişteki o kişiye ‘konuşabilmeyi’ özlüyor.”
🔍 Genel Analiz
-
🎵 Konusu:
Pişmanlık, dostluk, kayıp ve kendini affetme. -
🌟 Temalar:
Geçmişle yüzleşme, özlem, içsel yara, sevgi ve bağışlanma isteği. -
💖 Duygular:
Melankoli, suçluluk, sevgi, özlem, iç huzur arayışı. -
🗣️ Anlatıcı:
Geçmişte büyük bir hata yapmış, bunun yükünü taşıyan ve affedilmeyi arzulayan biri. -
🔄 Yapısı:
Yavaş ilerleyen, duygusal yoğunluğu yüksek kıtalar; tekrarlanan “I wanna talk to you” nakaratıyla duygu derinliği artırılıyor. -
✍️ En anlamlı sözler:
“Have the strength to truly like myself, and have the love to take someone's hand.”
Kendini sevebilmek ve bir başkasına sevgiyle dokunabilmek — şarkının özündeki iyileşme dileğini simgeliyor. -
📱 Paylaşmalık sözler (IG / TikTok / Twitter için):
-
“I just wanna talk to you — not to fix, but to feel.”
-
“My failures are my prized possession.”
-
“Kendimi sevmeyi öğrenmeden seni affedemem.”
-
-
💬 Sosyal Medya Yorum Önerileri (Ekşi tadında):
“Böyle şarkılar var ya, insanın içindeki pişmanlıkla barışmasını sağlıyor.”
“Elton John’un piyanoda, Sam Fender’in sesinde kaybolmak tam bir terapi gibi.” -
🎯 Hedef kitle:
Geçmişte hata yapmış, özlem veya kayıp yaşayan, duygusal olarak olgunlaşma sürecinde olan dinleyiciler. -
📌 Ana mesaj:
“Talk to You”, insanın kendiyle barışmasının, affedilmenin ve duygusal iletişimin iyileştirici gücünü anlatıyor.
Yorumlar
Yorum Gönder
👉 Şarkıyı beğendin mi? Sözleri sana neler hissettirdi? Hemen yorumunu ekle, senin cümlen belki de başka bir dinleyiciye ilham olacak!
Şarkı hakkında yorumlarını yaz ve bu müzik deneyimine sen de ortak ol.